KAMUOYUNDA, bilinen adı Boşanma Komisyonu.

KAMUOYUNDA bilinen adı Boşanma Komisyonu.

“Binlerce Pes”

14 Ocak’ta TBMM’de kuruldu.

Ve bir rapor hazırladı.

Ve 16 Mayıs’ta törenle sanki şahane bir şey yapmışlar gibi Meclis Başkanlığı’na sunuldu.

Bu rapor içler acısı!

Felaket.

Hatta iğrenç.

Kadın ve çocuk haklarının resmen gasp edilmesi.

Kadın düşmanlığının yeni bir biçimi.

Ne tür abuk sabukluklar var biliyor musunuz?…

Çocukları, onlara tecavüz edenlerle, onları istimsar edenlerle evlendirmeye teşvik ediyor.

İnsaf artık!!!

Bundan başka ne söylenir?

Çocuk evliliğini teşvik ediyorlar.

Cümleyi bir daha kuruyorum, kafası düzgün çalışan insanların, kadınların, yıllardır önlemeye çalıştığı, feodal bir kurum olan çocuk evliliğini teşvik ediyorlar.

Şiddet gören kadınlara, tecavüze uğrayan kadınlara, güya destek olmak için, tecavüzcülere hadım etme uygulaması getirmeye çalışıyorlar.

Buna katılanlar olabilir ama olmamalı. Bence şiddete şiddetle karşılık vermekten başka bir şey değil.

Bitti mi?

Bitmedi…

Devam ediyoruz:

Şiddet gören kadınlar boşanma davası açtığında, arabuluculuk ve uzlaşma uygulamasını öneriyorlar.

Yani kadın dayağı yiyecek, arabulucu “Boş ver, kocandır, dövse n’olur! Aileni yıkma! Ailen senden önemli!” diyecek, kadın da istese de istemese de başını öne eğip, dayağı yemeğe devam edecek…

Bu önerinin Türkçesi budur!

Pes yani!!!

Şiddet mağduru kadınların, mesai saatlerinde, karakollara başvurmasının önü kesilmek isteniyor.

Neden?

Kadın başvuramasın, dayağı yemeye devam etsin, “Kaderimdir!” deyip bu eziyeti çekmeye devam etsin!

Resmen kadınları şiddet yüzünden hukuka başvurmaktan caydırma önerisi bu!

Bitti mi?

Bitmedi.

Daha saçınızı başınızı yolacaksınız.

Aile hukuku söz konusu olduğunda bütün duruşmalar gizli yapılsın isteniyor. Gizli olunca kimse giremiyor haliyle, basın da giremiyor. Kadınlara yapılan şiddeti kimse duymasın, bilmesin, yazamasın…

Boşanma zorlaştırılsın isteniyor.

Kadının nafaka hakkı süreye bağlansın isteniyor.

Dikkatinizi çekerim, bunlar hep kadınların aleyhine maddeler.

Mal paylaşımında dava açma süresi kısıtlanmak isteniyor.

Eşin ölümünde, kadının mal rejiminden kaynaklı yüzde 50 payı verilmemeye çalışılıyor.

Ve aileye yönelik psikolojik rehberlik ve danışmanlık hizmeti dini temele oturtulmak isteniyor.

Kadının kazanılmış hakları bile yok edilmeye çalışılıyor.

Eyvah ki, ne eyvahhhh!

Hepimizin sesimiz kısılıncaya kadar bu önerilere, bu rapora itiraz etmemiz gerekiyor!

 

TECAVÜZCÜSÜ İLE EVLENDİRİP 5 YIL İZLEMEK… YOK ARTIK DAHA NELER!

Devamı için, Ayşe Arman‘ın sayfasını ziyaret edin…

 




Bir cevap yazın